ÖZGÜRLÜK EMEK İSTER!

Seçim oyunu tamamlandı. Devletin bütün imkanlarının seferber edilmesi, yalan, iftira ve kutuplaştırma ile dolu bir kampanya ile Erdoğan seçimi kazandı. Bu saatten sonra toplumsal muhalefeti ve sosyalistleri bekleyen sürece karşı hazırlıklı olmalıyız.

Ülke gündemi uzun süredir kimlik-kültür kutuplaşmalarının ötesine geçemeyen bir siyasi zeminde sıkışıyor. Oysa emekçileri hangi kimliğe sahip olursa olsun sınıfsal temellerde birleştiren bir fiili mücadele hattı yaratılabilseydi AKP’den kopan emekçilerin sayısı çok daha fazla olurdu. Düzen muhalefeti, başta Millet İttifakı olmak üzere, halkın sokakta sesini çıkarmasına engel olmak ve meseleyi sandığa kilitlemek için elinden geleni yaptı. Oysa seçim sonuçları bir kez daha ülkenin sola kayması için emekçilerin mücadelenin bir parçası olması gerektiğini ve sokakta, grevde, eylemde olmanın dönüştürücü gücü olmadan sadece sandıkla ülkenin kaderinin değişemeyeceğini kanıtlamış oldu.

Bundan sonra bize düşen seçimlere bel bağlamayıp kültürel kutuplaşmanın önüne geçmesi gereken sınıf mücadelesinin araçlarını yaratmaktır.

Evet bundan sonra mücadelenin daha zorlu bir sürece gireceğini söyleyebiliriz. Ülkenin talan edilmesi, Kanal İstanbul gibi rant projeleri, kadınlara ve ezilen kimliklere yönelik gerçekleşecek saldırılar, Kürt halkının ve siyasetçilerinin alanının daralması ve hatta gelecek yerel seçimlerde büyükşehir belediyelerine uzanan bir saldırı dalgası ile karşı karşıya kalabiliriz. Ama unutulmamalıdır ki aşırı sağ içerikteki Cumhur İttifakı’na karşı çıkan on milyonlarca insan var. Büyük kentler, başta beyaz yakalılar olmak üzere işçi sınıfının daha ileri kesimleri, gençler ve Kürtler gibi toplumun daha dinamik kesimleri ve bölgeleri AKP rejimine karşıdır. Bu dinamiklerden beslenen bir mücadele hattı bu ülkenin kaderini değiştirecektir. Bu mücadeleyi örgütlemek için partimiz SEP, emek merkez merkezli gerçek bir mücadeleyi örgütlemek isteyen sol yapılarla birleşik bir cephenin oluşması için elinden geleni yapacaktır.

Bundan sonrası için en önemli mesele örgütlü sosyalist güçlerin etki alanını genişletmesidir. Bu nedenle bu ülkede özgürlük istiyorsak emek vermek, özveri göstermek zorundayız. Büyük bir ekonomik krizle karşı karşıya olan milyonlarca emekçiyi ve gençliği umutsuzluk sarmalına terk edemeyiz.

Devrimcilere katılın, bu ülkeyi birlikte değiştirelim. Bu ülkenin halkı ve geleceği sağa mecbur değildir. Kimlik siyasetine, kutuplaşmaya karşı tek çözüm; örgütlü ve devrimci sınıf siyasetidir.

Emekçileri ve gençleri omuza omuza mücadele etmeye, örgütlenmeye, safları sıklaştırmaya çağırıyoruz.

ÖRGÜTLÜ BİR HALKI HİÇBİR KUVVET YENEMEZ!