TÜİK’e göre Kasım ayında yıllık enflasyon %84,39 oldu. Koca bir yalan!
Sahibinin sesi TÜİK, Erdoğan’ın bekası için ne gerekiyorsa onu söylüyor. “Kriz yok” algısı için 6 yılda 6 TÜİK başkanı eskiten Erdoğan’ın tüm planı halkı aldatmak üzerine kurulu. Dövizi baskılamak için Merkez Bankası’nın rezervlerinin boşaltılması, TÜİK’in aldatıcı istatistikleri ile güya destekleniyor. Böylece seçim kazanmak için her türlü yalanı söylüyorlar. Ancak bunun maliyetini bizler ödüyoruz: her gün bile isteye fakirleştiriliyoruz.
AKP’nin arka bahçesine dönen sahte TÜİK rakamlarını baz alarak işçilerin, memurların, emeklilerin ekmeği ile oynuyorlar.
Açlık sınırı, yani sadece beslenme giderleri, Yalancı TÜİK’e göre bile 7 bin 785 TL! Yani milyonlarca emekçi zaten aylardır açlık sınırının altında çalışıyor. Yoksulluk sınırı ise 25 bin 264 TL. AKP iktidarının bu ülkeyi bir yoksullar ülkesine çevirdiğinin kanıtı! Algı sınırı ile mi ülkeyi yönetecekler? Bu böyle gitmemeli, gidemez!
Zengin olan bir azınlığın çıkarları için yıllarca çalıştılar; bugün süt fiyatları eti geçti. Bırakalım eti; süt ve peynir bile lüks oldu. Bu halka reva görülen uzun yıllara yayılacağı garantilenmiş olan yoksulluktur.
Emekçilerin geleceğini karartmak için öyle bir sömürü tezgahı kurulmuş ki: Zengin sendika ağası TÜRK-İŞ Başkanı Ergun Atalay asgari ücret için, patronlar örgütü TİSK’ten bile daha az teklif vererek utanmadan işçiler adına asgari ücret için masaya oturuyor! TÜİK’in yalan rakamları üzerine pazarlıklar dönüyor. Güya “yüksek oranda” zam yaparak AKP iktidarının oylarını artıracaklar. Erdoğan da bu tiyatronun yönetmen koltuğunda oturuyor.
Emekçi halkın bu masayı devirmesi gerekiyor!
İşçi, memur ve emekli maaşlarının ve asgari ücretin belirlenmesinde TÜİK’in düzmece rakamları kullanıldığı için halkın alım gücü kaybının telafi edilmesi yılda iki göstermelik maaş zammı ile mümkün değildir.
Emekçinin rahat nefes alabilmesi için TÜİK YALANLARINA SON!
Emekçinin alım gücü kayıplarının telafisi için GERÇEK ENFLASYON ORANI doğrultusunda her ay maaşlar otomatik olarak güncellenmek zorunda. Aksi takdirde, bu yoksulluk sarmalında daha da dibe batmış olacağız.
“TÜİK’in düzmece oranlarına son” demek için emekçilerin örgütlü gücüne güvenmeliyiz.
İşçi-emekçilerin örgütlü mücadelesi için adım atmalı ve yoksullaşan emekçilerin geleceğine yön vermeliyiz.
BİZE KATILIN! Çünkü yalnızca patronların, zenginlerin düzenine karşı mücadele eden sosyalistler emekçi halkın çıkarlarını savunabilir.