Türkiye bir kez daha seçim sürecine girerken sınıfsal dengeler farklılaşmış değil. Hayat pahalılığının emekçi halkı günden güne yoksullaştırmasına rağmen bu duruma genelleşen bir tepki verilemiyor. İşçi sınıfı enflasyona direnmek için birçok iş yerinde ve fabrikada ücret mücadelesine girişse de bu mücadeleler birbirinden izole direnişler olarak kalıyor.

Güdümlü mafyatik sendikaları bir yana bırakalım, yönetiminde sosyalistlik iddiası olan kesimlerin olduğu KESK, DİSK, TMMOB, TTB gibi kitlesel emek örgütleri, gerçekten mücadele vermekten çok uzaktadır.

Sendikaların dışında sosyalist solun durumu da çok farklı değil. Ülkenin ve emekçilerin içinde bulunduğu zorluk ortadayken güçleri birleştiren, eylemci ve süreç olarak hedefli mücadeleleri örgütleyebilen bir sosyalist soldan söz etmek mümkün değil. Seçimlere daha 8 ay varken yerel seçim planlaması için çok geniş katılımlı toplantılara imza atan sosyalist sol, sıra sınıf mücadelesine gelince herhangi bir birlik ve mücadele arayışı sergilemiyor. Partimiz SEP bu toplantı dizisinin sadece ilkine katılmış, burada bu eleştiriyi toplantı bileşenlerine getirmiş ve birleşik mücadele cephesi fikrini orada da tekrarlamıştır. Ayrıca bazı bileşenlere birleşik cephe konusunda doğrudan tekliflerde de bulunduk. Ama maalesef sosyalist sol birleşik fiili mücadele konusunda sıfırı bulmuş durumda.

Yerel seçimlere verilen bu öncelik ve ön hazırlıklara rağmen seçim tarihi yaklaşınca sosyalist bileşenlerin önde gidenleri birbirlerini çelme atma yarışına girmiş, parlamentocu ilkesizlik ve yüksek siyaset hevesi tavan yapmıştır. Düşünün gerçekte sadece bir kaç ilçede seçim iddiası söz konusuyken bu hevesler, ayak oyunları ve ilkesizlikler yaşanıyor. Demek ki koltuk imkanları daha fazla olsa neler yapılacak!

Hal böyleyken partimiz tek tek yerellerde sosyalizm iddiası taşıyan “şu aday değil de bu aday” demeyi doğru bulmamaktadır. Diğer taraftan partimiz tüm emekçileri düzen partilerine oy vermemeleri konusunda uyarmakta emekçilerden işçi sınıfıyla bağları olan yereldeki sosyalist alternatiflere yönelmelerini istemektedir. Yine kayyum atanan Kürt şehirlerinde Dem Parti ile dayanışma içerisinde olmak anlamlı olacaktır.

Bu seçimde partimiz SEP İstanbul Sultangazi’de işçi lideri Erkan Bayrak’ı bağımsız belediye başkanı adayı olarak göstermiştir. Urfa Eyyübiye’de ise yoldaşımız Fadıl Güçlü yereldeki ittifakın sonucu olarak TİP listesinden belediye başkanı adayı olmuştur. Bu birliktelikte yoldaşımız ve Urfa örgütümüz partimizin bağımsız politik hattından taviz vermeyecektir.

İki yoldaşımız da kitlelerle somut bağlara sahip işçi sınıfı adaylarıdır. Bu çalışmalar neticesinde partimiz işçi sınıfı ve gençlik içerisindeki devrimci mevzileri güçlendirecektir. Önemli olan işçi sınıfı ve gençliğin örgütlü güçlerinin gelişimidir. Kitlelerle fiili mücadelelerde bağlar kuramayan sosyalist solun daha da zayıflaması kaçınılmazdır.

Seçim sonrası emekçilerin yoksullaşması şiddetlenecek, işçi sınıfının kazanımlarına yönelik kapitalist saldırılar artacak, siyasal iktidarın baskıları sürecektir. Dolayısıyla yeni süreçte sosyalistlerin birleşik mücadele cephesi büyük bir zaruret olmaya devam edecek. Partimiz SEP bu süreçte bir yandan kendi mücadelesini yükseltmeyi bir yandan da birleşik fiili mücadele cephelerini zorlamayı sürdürecektir. Bu bağlamda ileri işçiler ve gençleri örgütlü mücadeleye katılmaya davet ediyoruz.   

YEREL YÖNETİM PROGRAMIMIZ

Sosyalist Emekçiler Partisi, yerel seçim sürecini bir program temelinde örgütlemektedir. Bu program, bir vaatler zinciri değildir. Yerel yönetim programımızın her bir başlığı toplumsal kaynakların kontrolü ve dağıtımında parababalarına karşı emekçilerin çıkarlarını savunmak ve emekçilerin iktidar hakkını kazanmak için uğruna mücadele verilmesi gereken taleplerdir. Gündelik en basit taleplerle burjuva sistem sınırlarına sığmayacak sovyetik (işçi ve halk meclisleri) esasları ve antikapitalist tedbirleri birlikte ele alır. Partimizin örgütlenmesi ve taraftar kazanması dışında seçim çalışmamız Sultangazi ve Urfa gibi emekçi bölgelerinde genel sınıf bilincinin yükselmesine hizmet edecektir. Akıllarda kalacak bir slogan ve tarz; hak verilecek bir talep ve anlaşılacak bir perspektif genel bilincin yükselmesi adına sonraya atılan tohumlar olacaktır.

BELEDİYELERİ HALK MECLİSLERİYLE YÖNETMEYE!

• İlçeleri ve mahalleleri emekçi halk, HALK MECLİSLERİ ile kendisi yönetmelidir. 
• Halk meclisleri aracılığıyla ihtiyaçlar halk tarafından saptanıp hızlı şekilde çözüme kavuşturulmaldır.
• Kişiler için değil, toplum için yerel yönetim: Torpile son verilecek. “Başkanın adamları” anlayışı bitecek.
• Belediyeye ait tüm kayıtlar, defterler, hesaplar halkın denetimine açık olacak.
• Gerçekten emekten yana olan sendikalar ve diğer emek örgütleri ile omuz omuza olunacak.
• Belediyelerde Türkçe’nin yanısıra Kürtçe ve Arapça anadillerde hizmet verilecek. 

KAYNAKLAR EMEKÇİ HALKA!

• Belediyenin tüm kaynakları emekçi halkın ihtiyaç ve çıkarına olacak şekilde halk meclisleri tarafından yönetilecek ve denetlenecek!
• Müsrifliğe son verip yeni kaynaklar yaratılacak.
• Belediyenin araç ve gereçleri geliştirilecek ve tamamı halkın ve şehrin hizmetine sunulacak.
• Belediye emekçilerinin maaşını yoksulluk sınırı üzerine çekilecek, çalışma koşulları iyileştirilecek.
• Öğrenciler için ücretsiz sınava hazırlık kursları açılacak, burs imkanları yaratılacak; nitelikli kütüphaneler ve öğrenci yurtları açılacak.
• Her mahalleye ücretsiz ve nitelikli kreşler, bakımevleri ve çamaşırhaneler açılacak.
• Şiddet gören kadınlar için kadın sığınma evleri kurulacak.
• Her mahalleye halk lokantası açarak ucuz ve sağlıklı beslenme hakkı için adım atılacak.
• Okullara bir öğün yemek sağlanacak.
• Ucuz ekmek için yeni çözümler üretilecek.
• Şebeke suyunun içilebilir nitelikte ve ücretsiz olması için mücadele edilecek.
• Yaşlı ve engelli yurttaşların hayatını kolaylaştıracak düzenlemeler yapılacak.
• Deprem seferberliği başlayacak.

EMEĞİN HAKKINI ALMASI İÇİN İŞYERİ MECLİSLERİ 

• İşyerlerindeki sorunların çözümü için İŞÇİ MECLİSLERİ kurulması için seferber olunacak.
• İşçi sağlığı ve güvenliği için atölye ve fabrikalarda denetimler yapılacak, yasalara uymayan patronlar hakkında gerekli işlemleri yapılacak.
• Grevler aktif şekilde desteklenecek,yerel yönetim her zaman emekçi mücadelelerinin yanında olacak. 

SOSYAL HAKLAR İÇİN HALK MECLİSLERİ!

• Sosyal konut projeleri ve toplu konut kooperatifleriyle yüksek kiralara ve ranta savaş açılacak; planlı ve sağlıklı bir kent inşa edip konut sorunu çözülecek 
• Eğitimden sağlığa, kadınlar için üretim atölyelerinden sosyal tesislere kentler yeniden yapılandırılacak.
• Gençler için sosyal ve kültürel alanlar geliştirilecek.
• Uyuşturucu bağımlılığı ve çetelerle mücadele edilecek. Bu konuda da halk meclisleri belirleyici rol oynayacak.

SERMAYE TALANINA SON!

• Emekçi halkın yaşam alanlarını kirletilmesine ve doğal kaynaklarının yok edilmesine karşı mücadele edeceğiz. Çevre katliamlarına karşı somut adımlar atılacak
• Arazilerin, varlıkların ve doğal kaynakların sermayeye peşkeş çekilmesine izin verilmeyecek.
• Kentlere çöreklenmiş olan rantçı sistemle mücadele edilecek!