AKP’nin 20 yıllık iktidarı hiç olmadığı kadar çöküşe yakın. Kriz, yoksulluk, işsizlik bir tarafta; halkın kaynaklarının nasıl yağmalandığını gösteren skandallar, çürüme ve çeteleşme diğer yanda. Bütün sömürücü iktidarlar gibi AKP ve ortağı faşist MHP de çareyi şovenizm, kutuplaştırma ve gerilim siyasetiyle dikkatleri başka yöne çekmek ve emekçilerin sınıfsal tepkilerinin olgunlaşmasını geciktirmekte arıyor.

Yıllarca bunun en iyi yolu sınır dışı operasyonlar ve müdahaleler oldu. Ortadoğu’da etnik-mezhepsel çatışmaların körüklenmesinde, emekçilerin birbirlerine boğazlatılmasında, savaşların ve iç savaşların çıkartılmasında AKP’nin izlediği alt-emperyalist politikaların büyük payı olmuştur.

Bugün Irak ve Suriye için çıkarılmak istenen yeni tezkere tipik biçimde bu politikaların devamıdır ve yine tipik biçimde Türkiye işçi sınıfıyla Kürt halkı arasında düşmanlık tohumları ekmek gayesindedir. AKP iktidarının hem artan zayıflamasının önüne geçmek hem de alt-emperyalist hedeflerinin devamlılığını sağlamak için gündeme getirdiği bu tezkereye hayır diyoruz.

AKP’nin, AKP’nin etrafındaki çeteleşmiş menfaat gruplarının ve Türkiye burjuvazisinin çıkarları için savaşları ve iç savaşları kışkırtan her türlü politikaya ve görüşe karşı çıkmak sosyalistlerin en birincil görevidir. Irak, Suriye, Libya, Afganistan vb ülkelerde emperyalistlerin on milyonlarca insanı ölüme, göçe, sakatlığa ve açlığa sürükleyen politikalarına karşı mücadele etmek biz sosyalistlerin temel görevlerinden bir diğeridir. Bu yüzden tavrımız nettir.

Sınıf bilinçli işçilere ve gençlere düşen ise emperyalist kapitalizme ve burjuva düzenin yağmacı iktidarlarına karşı enternasyonalist sınıf mücadelesini yükseltmek için örgütlü mücadeleye katılmaktır.