- RTE kimlikler kutuplaşmasını sonuna kadar kullanarak başarı kazandı. Alevi, Kürt, LGBTİ karşıtlığını “dış güçler” saçmalığı ve milliyetçi hamasetle birleştirerek sağ seçmeni arkasına almayı bildi. Aile, din, kültür, alkol vb konular sürekli işlendi, emekçi sınıflar sahte bir kamplaşmanın tarafı haline getirildi. Metropollerdeki emekçi bölgelerinde durum bir miktar daha olumlu olsa da genel olarak bu seçimde bir kez daha ülkenin ve halkın durumu değil, kültürel ve kimliksel öğeler oylandı.
- Böyle bir atmosferin oluşmasına en büyük katkıyı muhalefet cephesi vermiştir. Babacanlı kadrosu ve serbest piyasa sevdasıyla Millet İttifakı cephesi, ekonomik kriz koşullarında bile sürekli sokağı kötüleyerek, insanları eylemlerden korkutarak kitlelerin sağa teslim olmasına sebep olmuştur. Bu eylemsizlik hali AKP’ye ilaç gibi gelmiş; MHP, YRP, ZP gibi faşist odakların önünü açmıştır.
- Sınıfsal gündemlerin kimliksel gündemlere ağır basmasını sınıfsal eylemler mümkün kılar. Emek merkezli eylemler kitleleri sola çeker; eylemsizlik, örgütsüz emekçileri milliyetçi-mezhepçi tuzakların kolay hedefi haline getirir.
- Sosyalist sol, kimlikler hapishanesine teslim olarak siyasal iklimin kimlikler kutuplaşmasına sıkışmasına ister istemez katkı sunmuştur. Kimlikler evreninin ötesine geçmeyen bir sol anlayışın YSP’yi de daraltarak bir tıkanma hali yarattığı bu seçimde net olarak görülmüştür. KESK ve DİSK gibi emek örgütlerini de yönlendiren bu sivil toplumcu anlayış, ekonomik kriz koşullarında dahi emek cephesinin tamamen etkisiz kalmasının sorumluluğunu taşımaktadır. Bu etkisizlik AKP’nin zaferinin taşlarını döşemiştir.
- TİP’in süreç boyunca topladığı sempati ve aldığı oy halkın sosyalist sola olan ilgisini yansıtmıştır. Bu durumu umut verici olarak değerlendiriyoruz. Diğer taraftan fiili mücadele ve eylemsellik olmadan; kadrolar, teşkilatlar ve devrimci içerik olmadan esas olarak parlamenter siyasetin sınırlarında kalarak gerçek bir etki oluşturulması mümkün olmayacaktır.
- Partimiz Ankara 1.Bölgede genel başkanımız Güneş Gümüş etrafında bağımsız devrimci aday çalışması yürütmüştür. Seçim sürecini oy kaygısı gözetmeksizin devrimci bir platform olarak olabildiğinde verimli bir şekilde değerlendirdik. Partimiz bu süreçte yeni yoldaşlar örgütlemiş, yeni alanlara girmiş, devrimci programımızı ve partimizi en etkin şekilde kitlelere tanıtmıştır ve bu haliyle muhalif her kesimin takdirini ve sempatisini kazanmıştır. Bu süreçte elde ettiğimiz deneyimler ve ortaya koyduğumuz çalışma bizi oldukça güçlendirmiştir.
- Daha önceleri defalarca vurguladığımız gibi sandığa bel bağlamak büyük tehlikedir. Çıkış noktamız sınıf mücadelesi ve örgütlü-fiili mücadele olmak zorundadır. Emekçiler ve yoksul halkı harekete geçirmek, gençler arasından devrimci kadrolarak örgütlemek temel görevdir. Bunun için gerekli araçları geliştirmek zorundayız. Önümüzdeki süreç halkın daha da yoksullaşacağı belirsizliklerle dolu bir süreçtir. Bu yüzden sıkı duracak ve örgütlü mücadeleyi büyütmeye odaklanacağız. Umutsuzluğa kapılmanın bir anlamı yok. Unutmayalım sınıf mücadelesinin yasaları RTE’den büyüktür.
